Senin Türkün

Oğlum Arda,

Sen doğduktan sonra seni uyutmak için kucağımızda sallarken müzik de dinlerdik. Ben sevdiğim şarkıları sana dinletirken sen de uyuyordun.

Bir gün iş yerinde çalışırken ofiste Şükriye Tutkun'un seslendirdiği "Efem" türküsünü duydum ve çok beğendim. O günden sonra arada bir seni uyuturken bu türküyü söylerim. Galiba senin de hoşuna gitti. O zaman bu senin türkün olsun be "efem".

Eğilmez başın gibi
Gökler bulutlu efem
Dağlar yoldaşın gibi
Sana ne mutlu efem

Oyna yansın cepkenin
Yansın güneşten tenin
Gün senin şenlik senin
Bayramın kutlu efem

Sabah yıldızı gibi
İçime doğdun efem
Bir yaz güneşi gibi
Bağrımı yaktın efem

Oyna yansın cepkenin
Yansın güneşten tenin
Gün senin şenlik senin
Bayramın kutlu efem

Akman'ım Biçim Biçim

Oğlum Arda,

Bundan yaklaşık 6 yıl önce acemi bir makina mühendisiyken soya yağı fabrikasında işe girmiştim. İş görüşmesine gittiğimde bir insanla tanıştım. Aslında o bir insan değil. Böyle bir insan olamaz.bir insan olamayacak kadar iyi niyetli, alçak gönüllü, özverili, dost canlısı ve fedakar. Nesli tükenmiş canlılardan. Adı Akman Alper. Ben ona "Akman'ım biçim biçim" diyorum.

02.11.2011, Çarşamba günü abisiyle beraber seni görmeye geldiler. Abisi Altuğ'da dört dörtlük bir insan. Görgülü, bilgili, başarılı bir makina mühendisi. Geç tanıştık kendisiyle ama tanıştığımıza çok memnun olduk.

İşte ziyaretleri sırasında çektiğimiz fotoğraflar;

Sen ve Akman

Akman panikte!

Sen, Akman ve Altuğ

Akman'ım biçim biçim..

Son söz olarak bu türküyü tekrar söylemek istiyorum;

Akman'ım biçim biçim

Ölürüm Akman için

Alem bana düşmandır

Akman sevdiğim için, oy

Hele loy loy loy

Kibar yarim Akman'ım.

:)



Dayı

Oğlum Arda,

Şimdiye kadar senden çok önemli bir gerçeği sakladım. Senin bir dayın var. Adı da Kadir. Namı değer "Kadomer". (Anlamını sorma, daha yaşın çok küçük, söyleyemem. Ha bu arada takma adın telif hakkı da bana aittir. Kendisine annenin takmış olduğu farklı bir takma isim olmasına rağmen, bu isim daha şık durdu, yakıştı, zengin gösterdi.)

Şimdi diyeceksin ki; "Babacığım, madem bir dayım var idi, bunu sen benden ne diye sakladın bunca zaman?" O zaman ben de sana derim ki; "Yakışıklı oğlum benim, ben ne diye senden dayın olduğunu saklayayım. Manyak mıyım ben? 'Bunca zaman' dediğin ne ki? Daha 3. ayını yeni doldurdun, hala bebeksin. Biraz önce şöyle bir blog'a bakayım dedim ki ne göreyim? Dayının emsali geçmemiş kaç aydır. Yuha dedim kendime. İşte şimdi yazıyorum." Sen de dersin ki "Haa.. Tamam o zaman."

Dayın haddinden fazla uzun bir insan. "Kız halaya, oğlan dayıya çeker" lafı doğru ise senin boyun da hayli uzun olabilir. Kendisi Batman'da öğretmenlik yapıyor. Senin doğduğun yıl dayın Batman'da 5 .senesini dolduruyordu. Yaz tatillerinde ve uzun tatillerde İzmir'e geliyor.

Dayın bir "King" duayenidir. Hakkını vermek lazım. Şimdiye kadar 50 oyun oynadıysak 45'ini kazanmıştır. Genelde annen, deden, ben ve dayın oynarız king'i. Büyüyünce söyle dayına öğretsin sana da. Zira annen öğretirse kuyunun dibinden gelir sesin, karanlıklarda kaybolursun :) Anlamını anlarsın sonra.

Bir de PES oyunu var. O konuda da iyidir. Lakin ilk zamanlar dayınla Uğur amcan bir olup beni turnuvalarda yenince bana bir hırs geldi. O Batman'da iken ben her fırsatta PES çalıştım. Sonra bunlar gelince yine turnuva yaptık. Dayını bir yendim kiii... Oooofff.. Yer misin yemez misin... Bir, iki, üç.. Dayın "Artık PES!!" demedi ama demiş kadar oldu. Kendisi bunu yalanlayacaktır ama bu böyledir bilesin.

Sonuç olarak dayın eğlenceli bir insandır. Sen büyüdüğünde bol bol takılırız beraber.

3. Ay

Oğlum Arda,

Sen bugün tam 3 ay 3 günlüksün.Farkettiysen en son güncellemem yaklaşık 3 ay önceydi. Maşallah oğlum o kadar aktif bir çocuksun ki bırak internete girmeyi, tuvalete girmeye zaman bulamıyoruz! Mutlaka birimizin kucağında olmak istiyorsun. Sadece kucakta olmak da yetmiyor, ayakta gezdirilmek de istiyorsun. Bir an önce ayaklansan da bel fıtığı olmadan şu dönemi atlatsak diyoruz annenle :o)

Ama bunların yanında bir gülüşün var ki oğlum, dünya üzerinde hiç bir varlık bizi daha mutlu edemez. Senin bize bakıp güldüğünü görünce mutluluktan nefesimiz kesiliyor. Dilerim Allah sana da bu mutluluğu yaşatsın. Eşi benzeri yok.

Bu arada ailemizin fotoğrafçısı Nilüfer Gürak senin fotoğraf albümlerini, CD'ni ve posterlerini getirmiş. Hepsi harika olmuş. Şımarmanı istemem ama sen de çok yakışıklı ve tatlı bir bebek olduğundan fotoğraflar daha bir bakılası olmuş. Eminim her babaya kendi çocuğu dünyanın en tatlı çocuğu gibi geliyordur.

Bak fotoğraflarından birkaçını ekliyorum;

Bak oğlum bu da daha dün annenle evde çekmiş olduğumuz bir fotoğraf. Üç aylıkken böyleydin işte;

Uykusuz Geceler

Oğlum Arda,

Biz uykunun ne kadar değerli, önemli ve gerekli olduğunu seninle geçirdiğimiz ilk hafta anladık. Sen dünyamıza alışana kadar doğal olarak sıkıntı çektin ve bize de uykusuzluk çektirdin. Şimdilerde uyuma süren artmaya başladı da biz de biraz daha fazla uyur olduk. Dengemizi bulmaya başladık.

Oğlum bir de güzel ağlıyorsun ki anlatamam. Klasik bebek ağlaması olan "üveeeee üveeeee"nin yanı sıra sana özel "a-aaaa a-aaaa" versiyonun var. Sanki bize "Arkadaş, ben altıma etmişim, siz beni sallayarak uyutmaya çalışıyorsunuz. Bu nasıl iş yaa?" şaşkınlığında bir mesaj veriyor. "üveeeee"ye bağlamışsan acıkmışsın demektir. Bir de "ölümüne isyan" ağlaman var. İşte o olayın son noktası. Ciğerindeki son oksijen moletülü dışarı çıkana kadar bağırıyorsun. Sesin kısılıyor, kafan domates gibi kızarıyor, yüz ifaden tarif edilemez bir memnuniyetsizlik fışkırtıyor yüzümüze. Eğer talebinin karşılanması 3 buçuk dakikayı geçmişse ortamdaki herkes bu ağlamaya maruz kalıyor. İnsanların elleri ayaklarına dolanıyor, ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Seni susturmak için değişik teknikler deniyorum.

Allah sonumuzu hayır etsin..

Dostlar

Oğlum Arda,

Annenin doğum yaptığı gün hastaneye gelerek bize destek olan, moral veren, "görmemişin oğlu olmuş, tutmuş her gelene maske taktırmış" demeyip verdiğim maskeleri takan, mutluluğumuzu paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Sen de onları tanı. Çoğunun birkaç snene içerisinde (hatta birinin bu sene içerisinde) çocukları olacak Allah'ın izniyle. Beraber takılırsınız.

Deniz & Erman Yüceler

Hayırlısıyla bu sene bir kızları olacak. Fırlama bir baba ve titiz bir annenin kızları da eminim kendileri gibi eğlenceli ve zeki ve becerikli olur. Bence iyi arkadaş olabilirsiniz.

Aysun Çelebi ve arkadaşı Kaan

Etrafa yaydığı pozitif enerjisiyle, sürekli gülen güzel yüzüyle, çalışkanlığı ve yardımseverliği ile arkadaşımız olmasından büyük mutluluk duyduğumuz Aysun, sıcakkanlı ve nazik arkadaşı Kaan ile beraber ziyaretimize geldiler. Mutluluklarının devamını dileriz.

Ufuk & Umut Acar

Kısaca tencere ve kapak da diyebiliriz. İki insan ancak bu kadar uyumlu olabilir. İsimleri bile uyumlu. Maşallah onların da güzel bir evlilikleri var. İnşallah birkaç sene içinde mutluluklarının meyvesini alırlar.

Göksel Özgören & Şafak Sezer

İkisi de çok eğlenceli ve samimi arkadaşlarımız. Saatlerce sohbet etsek sıkılmayız. Göksel'in zaten Alp adında zeka küpü bir oğlu var. Şafak henüz kendisine layık biriyle karşılaşmadı. Prensiyle tanıştığında mutlu bir evliliği olacağına eminiz.

Arzu & Emre Evirgen

Fotoğrafın karanlık çıkması seni yanıltması. Kendileri dünyanın en renkli insanları. Özellikle Emre çok komiktir, tanıdıkça anlayacaksın. Onların da artık önümüzdeki sene içerisinde sana bir kardeş yapmalarını bekliyoruz.

Arzu Evirgen

Arzu'yu ayrıca vurgulamadan geçemeyeceğim. Annenin kadim dostudur. Her türlü sıkıntısında destek olur, ihtiyacına koşar, mutluluğunu paylaşır. Allah herkese onun gibi bir dost nasip etsin.

Baran İlter & Harun Şallı

Baran ve Harun bizim çok değerli, beraber vakit geçirmekten büyük keyif aldığımız düşünceli, vefalı ve saygın arkadaşlarımızdır. Onlarla olan arkadaşlığımız bize yeni ve farklı ufuklar katmıştır. Kendilerine mutlu günümüzde bizimle oldukları için çok teşekkür ediyoruz.

Ayrıca senin için çok güzel bir çiçek ve çikolata getirmişler. İnceliklerinden ötürü ayrıca teşekkür ederiz. Kesenize bereket arkadaşlar.

Çiçeğe iliştirilmiş uğur böceği kartına dikkatini çekerim.

Şu zerafete bakar mısın?

Hoşgeldin

Oğlum Arda,

26 Temmuz 2011, saat 11:38'de, 3190 gr ağırlığınla, 49 cm boyunla aramıza katıldın. Tüm aile ve dostlarımızla seni aramızda görmekten büyük mutluluk duyuyoruz.

Aramıza hoşgeldin oğlum.

Mavişehir

Oğlum Arda,

Bak sana yaşadığımız mahalleyi göstermek için bir video hazırladım. Bu vesile ile yeni aldığımız kamerayı da deneme fırsatı buldum. Maşallah mükemmel çekiyor.

Haydaaa

Oğlum Arda,

Salı günü sabah saatlerinde aramıza katılacaksın. Çok mutluyuz.
Ama başımıza birşey geldi ki sorma. Seni ilk göreceğimiz günü merakla beklerken, annene refakat edecek olan ben ve anneannenin dudağında UÇUK ÇIKTI!!!

Uçuk da neymiş deme.. Özellikle yeni doğanlar için çok tehlikeli. Bizim senin etrafında uçuklu halde bulunmamamız gerekiyor. Salı gününe kadar bu hastalığı geçirmek için her yolu deniyoruz. Ben dudağıma ısıtılmış tahta kaşık ve asetonlu pamuk basmaya başladım. Üç gündür de uçuk merhemi kullanıyorum. İnşallah geçecek.

Geçmezse sana ilk doğduğun gün dokunamayacağım. Hatta geçene kadar yanına yaklaşamam. Şakası yok, tehlikeli.

Beş

Oğlum Arda,

Bugün annenle evlendiğimiz 22 Temmuz 2006 tarihinin beşinci yıldönümü. Su gibi geçti, hiç bişey anlamadım. Kah güldük, kah eğlendik, kah birbirimizi yedik, kah kalbimizi kırdık.. Ama ayrılmadık. Bir yolunu bulduk, herşeyi rayına koyduk. Hiiiiç kolay olmadı. Ama evlilik dediğin gül bahçesinde piknik yapmak değil zaten. İçine kattığın anılarla değerlenen, zamanla güçlenen, sevgiyle yeşillenen, çocuklarla meyve veren bir ağaçtır evlilik. İlgi ister ,emek ister, sabır ister, para ister, zeka ister... Karşılığında mutluluk verir insana.

Haydi o zaman öpelim yanaklarından annenin!

MUCCCUUUKK!!

Nice yıllara sevgilim!

Dedenin ve Babaannenin Desteği

Oğlum Arda,

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki, deden ve babaannenin desteği olmasa, sen portakalda vitamin olarak kalmaya devam ederdin. Tüm hamilelik sürecinde özellikle maddi açıdan bizi sırtlayıp götüren, annenin muayene ve tedavilerinde en iyi doktor ve hastanelere gitmemize, sana alınacak eşyalarda en iyi markaları seçmemize olanak sağlayan babaannene ve dedene can-ı gönülden teşekkür ederiz.

İnşallah biz de sen büyüdüğünde aynı olanakları sağlayabiliriz. Sağlayamazsak da elimizden geleni yaparız, olduğu kadar artık.

Tuttu Fırlattı Kalbimi :)

Oğlum Arda,

Bak bu şarkıyı çok sevdim, çok eğlenceli. Bazı şarkılar ilk duyduğun anda çok hoşuna gider. Bu da onlardan biri.

Matrix

Oğlum Arda,

Bak bu da bizim arabamız. Senin aramıza katılacağını tahmin ettiğimizden yeni araba alırken geniş bir aile arabası almayı düşündük. İyi ki bunu almışız, çok memnunuz.

İlk Odan

Oğlum Arda,

Annenin şiddetli ısrarları sonucu, doğumundan sonra ilk iki sene boyunca ihtiyacın olabilecek tüm eşyalar, eskiden benim sığınma odam olan dip odanın bir çırpıda bebek odasına çevrilerek oluşturulan kurtarılmış bölgeye yerleştirilmesiyle senin ilk odan hazırlandı.

Muhtemelen bir daha hiç böyle düzenli kalmayacak olan odanı ilk haliyle görmen için fotoğrafları koyuyorum.

Bu güzel odanın mobilyalarını sana Yalçın Deden aldı. Büyüdüğün zaman elinden öpüp teşekkür edersin kendisine. Her bebeğin böyle güzel odası yoktur. Sen şanslısın.

Bu arada resimde de gördüğün gibi kendisi fanatik Fenerbahçeli'dir. Sana da çok güzel Fenerbahçe kıyafetleri aldı. Aramıza katıldığında giydirip seni de Fenerbahçe'li yapacağız.

Anneanne'nin Emeği

Oğlum Arda,

Annenin hamileliği sırasında sürekli yanında olan, nerdeyse 9 ay boyunca her gün eviyle bizim ev arasında mekik dokuyup, kendi sağlık sorunlarına rağmen şikayet etmeden her türlü ihtiyacına koşturan anneannene içten teşşürümüzü bir borç biliriz.

Jason Mraz

Oğlum Arda,

Richard Mraz denen bir adamın çok beğendiğim iki şarkısını seninle paylaşmak istiyorum. Basmakalıp, ondan bundan araklamacı, tekdüze, zevksiz üçyüz beşyüz şarkılarla dolu bugünlerde arada hala insanın içini yumuşatan, sözleri ve melodisiyle adamı rüyalar alemine ışınlayan müziği buldunmu dinleyeceksin.

I'm Yours:

Lucky:

34 Yıl Önce Bugün

Oğlum Arda,

34 yıl önce bugün ben doğmuşum. 3+4= 7
7 benim uğurlu sayım. Bu sene de sen doğuyorsun, Allah'ın izniyle. Sen de bizim uğurumuz olacaksın

Dedeler

Oğlum Arda,

İşte dedelerin için hazırladığım babalar günü videoları.

Bu Yalçın Deden;

Bu da Süleyman Deden;

Artık yeni bir dijital kamera alıyoruz. Bundan sonra videolarımız çok daha kaliteli ve eğlenceli olacak!

Seni Beklerken

Oğlum Arda,

Seni beklerken boş durmadık, güzel bir Pazar akşamı (19 Haziran) kendimizi İzmir'in güzel doğasına salıp fotoğraf çektirdik. Annenin güzelliğiyle bu çekim görsel bir şölene dönüştü. İşte aşağıda birkaç örneğini bulabilirsin.

Not: Sakın evleneceğin zaman "güzel olsun, çamurdan olsun" deyip de elin cadılarını başımıza prenses yapma e mi oğlum. İnsanın güzel olması yetmez, kalbi de güzel olmalı (Annen gibi). Neyse bu konularda daha sonra konuşuruz. Yeri gelmişken bir not düşeyim dedim.

Babalar Günü

Oğlum Arda,

Dün annen senin yerine babalar günümü kutladı. En fazla birkaç yıl daha idare eder. Ondan sonra görevi senin devralman lazım. Haberin olsun.

Halan Evlendi

Oğlum Arda,

Sen doğduğun yıl, 27 Mayıs'ta Halan Özge eşi Deniz Gava ile evlendi.

İkisine de bir ömür boyu mutluluklar dileriz.

Fotoğraftakiler (Soldan sağa); Babaannen, halan, enişten, deden ve ben (Baban)

Babaannen ve Anneannen

Oğlum Arda,

Bak bu babaannene anneler günü için hazırladığım video;

Bu da anneannen için hazırladığım video;

Sen de büyüyünce annen için hazırlarsın artık.

;)

Büyük adımlar büyük ayaklarla atılır.

Oğlumun dünyayı titretecek (şimdilik sadece annesinin göbeğini titretiyor) meşhur ayaklarının ilk görüntülerini, babası olarak halka arz etmekten mutluluk, şeref ve kıvanç duyarım.