Arda Yengeç

Arda Yengeç
Aile Günlüğü

Wednesday, November 23, 2011

Senin Türkün

Oğlum Arda,

Sen doğduktan sonra seni uyutmak için kucağımızda sallarken müzik de dinlerdik. Ben sevdiğim şarkıları sana dinletirken sen de uyuyordun.

Bir gün iş yerinde çalışırken ofiste Şükriye Tutkun'un seslendirdiği "Efem" türküsünü duydum ve çok beğendim. O günden sonra arada bir seni uyuturken bu türküyü söylerim. Galiba senin de hoşuna gitti. O zaman bu senin türkün olsun be "efem".

Eğilmez başın gibi
Gökler bulutlu efem
Dağlar yoldaşın gibi
Sana ne mutlu efem

Oyna yansın cepkenin
Yansın güneşten tenin
Gün senin şenlik senin
Bayramın kutlu efem

Sabah yıldızı gibi
İçime doğdun efem
Bir yaz güneşi gibi
Bağrımı yaktın efem

Oyna yansın cepkenin
Yansın güneşten tenin
Gün senin şenlik senin
Bayramın kutlu efem

Thursday, November 17, 2011

Akman'ım Biçim Biçim

Oğlum Arda,

Bundan yaklaşık 6 yıl önce acemi bir makina mühendisiyken soya yağı fabrikasında işe girmiştim. İş görüşmesine gittiğimde bir insanla tanıştım. Aslında o bir insan değil. Böyle bir insan olamaz.bir insan olamayacak kadar iyi niyetli, alçak gönüllü, özverili, dost canlısı ve fedakar. Nesli tükenmiş canlılardan. Adı Akman Alper. Ben ona "Akman'ım biçim biçim" diyorum.

02.11.2011, Çarşamba günü abisiyle beraber seni görmeye geldiler. Abisi Altuğ'da dört dörtlük bir insan. Görgülü, bilgili, başarılı bir makina mühendisi. Geç tanıştık kendisiyle ama tanıştığımıza çok memnun olduk.

İşte ziyaretleri sırasında çektiğimiz fotoğraflar;


Sen ve Akman


Akman panikte!


Sen, Akman ve Altuğ


Akman'ım biçim biçim..


Son söz olarak bu türküyü tekrar söylemek istiyorum;

Akman'ım biçim biçim
Ölürüm Akman için
Alem bana düşmandır
Akman sevdiğim için, oy
Hele loy loy loy
Kibar yarim Akman'ım.
:)



Tuesday, November 1, 2011

Dayı

Oğlum Arda,

Şimdiye kadar senden çok önemli bir gerçeği sakladım. Senin bir dayın var. Adı da Kadir. Namı değer "Kadomer". (Anlamını sorma, daha yaşın çok küçük, söyleyemem. Ha bu arada takma adın telif hakkı da bana aittir. Kendisine annenin takmış olduğu farklı bir takma isim olmasına rağmen, bu isim daha şık durdu, yakıştı, zengin gösterdi.)

Şimdi diyeceksin ki; "Babacığım, madem bir dayım var idi, bunu sen benden ne diye sakladın bunca zaman?" O zaman ben de sana derim ki; "Yakışıklı oğlum benim, ben ne diye senden dayın olduğunu saklayayım. Manyak mıyım ben? 'Bunca zaman' dediğin ne ki? Daha 3. ayını yeni doldurdun, hala bebeksin. Biraz önce şöyle bir blog'a bakayım dedim ki ne göreyim? Dayının emsali geçmemiş kaç aydır. Yuha dedim kendime. İşte şimdi yazıyorum." Sen de dersin ki "Haa.. Tamam o zaman."

Dayın haddinden fazla uzun bir insan. "Kız halaya, oğlan dayıya çeker" lafı doğru ise senin boyun da hayli uzun olabilir. Kendisi Batman'da öğretmenlik yapıyor. Senin doğduğun yıl dayın Batman'da 5 .senesini dolduruyordu. Yaz tatillerinde ve uzun tatillerde İzmir'e geliyor.



Dayın bir "King" duayenidir. Hakkını vermek lazım. Şimdiye kadar 50 oyun oynadıysak 45'ini kazanmıştır. Genelde annen, deden, ben ve dayın oynarız king'i. Büyüyünce söyle dayına öğretsin sana da. Zira annen öğretirse kuyunun dibinden gelir sesin, karanlıklarda kaybolursun :) Anlamını anlarsın sonra.

Bir de PES oyunu var. O konuda da iyidir. Lakin ilk zamanlar dayınla Uğur amcan bir olup beni turnuvalarda yenince bana bir hırs geldi. O Batman'da iken ben her fırsatta PES çalıştım. Sonra bunlar gelince yine turnuva yaptık. Dayını bir yendim kiii... Oooofff.. Yer misin yemez misin... Bir, iki, üç.. Dayın "Artık PES!!" demedi ama demiş kadar oldu. Kendisi bunu yalanlayacaktır ama bu böyledir bilesin.

Sonuç olarak dayın eğlenceli bir insandır. Sen büyüdüğünde bol bol takılırız beraber.