Arda Yengeç

Arda Yengeç
Aile Günlüğü

Wednesday, June 27, 2012

Çal Çoban Çal...

Oğlum Arda,

Hayatımızda mutlu ve neşeli anlar gibi hüzünlü ve acı anlarımız da oluyor. Bunun önüne geçemeyiz, yaşayıp tecrübe etmemiz gerekiyor.

Biz de 24.06.2012, Pazar günü en acı tecrübelerimizden birini yaşadık. Beni büyüten, seven, kollayan, benim iyi olmam için Allah'a dua eden Canım Anneannem Zeliha Göçer'i kaybettik.

Üzüntümü tarif etmem imkansız. Fakat iyi ve uzun bir hayat yaşadığını bilmek, hayata artık doymuş olduğunu kendi ağzından duymak ve vefat etmeden önce seninle tanışıp sevmesini görmek içimi biraz olsun rahatlatıyor.

Allah Aneannemi Cennetine Kabul Etsin. Allah Rahmet Eylesin.



Anneannem mükemmel hafızasıyla bizleri şaşırtırtı. 85 yaşında olmasına rağmen benim 5 defa dinleyip öğrenemediğim hikayeyi bıkmadan eksiksiz ve büyük bir zevkle anlatırdı. Hikayenin sadece başını bildiğim için internette arattım ve buldum. İşte bana son anlattığı hikaye:

http://www.bilgininadresi.net/Madde/15368/%C3%87al-%C3%87oban-%C3%87al

Çal Çoban Çal

Yıldırım Bayezid Han’ın en sevdiği oğlu Ertuğrul, Sivas’da vali olarak bulunuyordu.
Timur Han bütün İran’ı ele geçirip bir kasırga gibi Doğu Anadolu’ya girdi. Osmanlı Devletinin o zamanki en uzak noktası Sivas idi.
Timur, hızla Sivas’ı kuşattı ve teslim olmasını istedi. Fakat şehrin kumandanı olan Ertuğrul bunu reddedince şiddetli bir kuşatma başladı. İçeriden elde ettiği adamları, şehrin kapılarını gizlice Timur askerine açınca, Sivas Timur’un eline geçti. Ertuğrul ise bir avuç askeriyle çarpışa çarpışa şehid oldu.
Bu haber Yıldırım’a ulaşınca acılar içinde kaldı. Bir yandan Ertuğrul gibi bir oğul, diğer yandan Sivas gibi bir kalenin kaybı onu çok sarstı. Bu yüzden efkar dağıtmak için arasıra Uludağ sırtlarına doğru gezintiye çıkıyordu.
Yine birgün yanında veziri olduğu halde dağ eteklerine çıkmıştı. Biraz sonra, koyunlarını otlağa salmış, sırtını bir ağaca yaslamış bir çobanın, kavalıyla içli havalar çaldığını duydular ve oraya yöneldiler. Bir müddet gözyaşları içinde onu dinledikten sonra Yıldırım Bayezid Han:
“Çal çoban çal...Keyif de senin, rahat da senin. Kaybettiğin neyin var ki. Sivas gibi kalen mi gitti, Ertuğrul gibi oğlun mu öldü? Çal çoban çal...”

Anneannecim, seni hiç unutmayacağım.